Bu Blogda Ara

3 Aralık 2013 Salı

SAYIKLAMALAR

Kanadı kırık düş olmak seninle
Belli belirsiz bakış
Ağaç olmak yapraksız
Zaman olmak yelkovansız
Bir yanı hep eksik hep ıssız
Kokusuz çiçek olmak
Akıntısız dere
Uçmayan uçurtma
Gelmeyen uyku
Sahipsiz bir kuytu
Yarım kalmış söz
Yitirilmiş güz
Küskünken bile sevecen bir çift göz
Gelişi güzel gidişi viran bir sevda
Ve sonunda
Birbirinin kolunda
İki sevimli ihtiyar
Fakat fazlasıyla bahtiyar :)


EBEDİ DELİLİK

Ayağıma takılıp bilinmez düşler,
Düşüverecekmiş gibiyim gözlerinin olanca derinliğine,
Bulamayacaksın beni en yakınında bile,
Baktığın yerde değilim çünkü,
Aradığın gibi de değilim, bulduğun gibi de.
Bildiğin gibi hiç değil, umduğun gibi de.
Ebedi bir delilik işte, yitik telaşlar peşinde.





12 Ekim 2013 Cumartesi

KAÇAR KAÇAR SANA GELİR

Sen böyle baktıkça,
Usul usul aktıkça gözlerime 
Aklım yerli yersiz sana uğrar,
Yüreğimin çırpınışları artar yine,
Birden uçuverir kafesinden,
Kaçar kaçar sana gelir.
En meşakkatli sual olursun zihnimde,
Cevaplayamam,
Ne desem olmaz,
Ne kadar uğraşsam nafile çaba.

GÖKTEKİ YILDIZIM

Ekseriya kulaklarımdan gitmesin destansı sesin,
Anlat dur başucumda,
Başıboş kelimeler fıslıda kulağıma,
Sesinin şavkı vurdukça içime allak bullak olurum,
Uykularımı böler en ufak sükutun,
Susma gökteki yıldızım.
Susma sevmelerime...

ÖZLEDİKLERİM

Özlediklerim şimdi neredeler?
Özlediklerim içimde kor, ha alev aldı ha alacak,
Bu sonsuz hasret bakalım ne olacak? 
Özlediklerim bambaşka, 
Bir çift göz, içinde badem ağacı biten.
Hep giderler daha da uzaklara, 
Kalbimde yaradırlar.


ZİYAN

Huzurlu başımı sıcacık yastığa koyduğumdaki o an,
Gözlerime misafir olman,
Sessiz sedasız bi parça uyku ile donatılmış,
İklim değişikliğine sebep olan,
Bazı bazı enteresan,
Tutkun olmaya fazlasıyla müsait o an
Uyku hali ile uyanıklık arasında,
Tam sarılma esnasında,
Yani mevzunun en can alıcı noktasında
Uykunun beni saf dışı bırakması,
Vaziyet ziyan.

DİNMEK BİLMEZ

Her nefeste varlığın siner her zerreme,
Sanki uzak bir kentten sağanak yağmurlar yağar yüreğime, dinmek bilmez,
Kayıp bir ıslık olursun dudaklarımda,
Gözümde tütersin,
Dört bir yanımı kuşatır sesinin izi,
Kirpiklerinin hayali zihnimde durmaksızın ucuşmada,
Gün olur rüzgarlara karışır gider hayalin bile,
Dilimde yakıcı bi türkü gibi sen,
Bi başıma öylece kalakalırım.

11 Ekim 2013 Cuma

SENİNLE DÜŞ OLMAK

Gerçeklere inanamayacak kadar hayaldim şimdi
Sana karışmış, senle anlamlı, benden öte
Küçük bir katre,
Ekseriya geceleri süzülen düşlerine,
Her bir saniyeyi sonsuza dek durduran ellerinde kalmak istedim.
Oysa yalnızca düşlemimdin benim,
Bir hayalperestin tutkusu,
Düşlemimdeki kalbine vuruldum, belki de hiç var olmayan,
Belki de var olan
Hatta belki düşlediğimden de güzel bir kalp,
Kim bilir...
Zaten güzel olan gerçekte var olmayanın düşlerde var olması değil mi?
Ben de seninle birlikte düş olmak istedim.

FİRAR

Gözlerimi kapatıyorum bir de ne göreyim,
Kalplerimiz firarda 
Oysa ki hangi arada biz o göl kenarındayız, yemyeşil kırlarda,
Ağustos böceklerinin sağır edici sesleri arasında 
Yoksa çulluk kuşları bizi mi sayıklar,
Kaşla göz arasında 
Bi çardak altı sefasında gölgelerimiz,
Senin gölgen uzun benimkinden,
Derken bi dere akıcılığında ve sakinliğinde zamanın, 
Büyüsüne kapılıyoruz bulunduğumuz anın,
Kuytularında kayboluyoruz kozalak kokulu ormanların.





SUYUN KALBİ

Etrafı taşlı, toprak bir yolsun beklenmedik güzelliklerle dolu. Bir yol nasıl bu kadar güzel olabilir bilmiyorum, bastıkça ışıldıyor toprakların. En derin yeşil, en temiz hava senin. En parlak güneş, en sevdalı bulut da. En serin ağaç gölgesi sende, sende kokladım çiçeklerin en hüzünlüsünü, en haylazını... Senin yamaçlarında bir türlü içmeye kanamadığım sular. Hele bir de toprakların yağmurla birleşti mi... İşte o koku bir sende var, senin topraklarında. Başka kimsenin algılayamadığı koku. Hüznün kokusu ile mutluluğun kokusu karışmış birbirine hafif bir esintiyle. O koku ki yürekler acısı, binbir çeşit renk tonu, ağaç yeşili, gök mavisi, binbir renk armonisi. Elini hafifçe suya değdirip bir halka yapmak gibi. Parmaklarınla resim yapmak gibi. Parmaklarını boyaya batırıp tuvale sürmek rastgele. Bir değneğin ucuna ip bağlayıp yağmur birikintilerinde balık tutmak gibi ya da kağıttan bir gemi yüzdürmek. Oturuvermişken kenarına dinlenmek için bir türkü tutturmak gibi. Yamaçlarındaki sulardan kana kana içmek gibi. Su olup akmak gibi avuçlarının içinden tam kalbine...

KAÇIP GÖZLERİNDEN

Kalbine bi ömür şiirler fısıldayabilsem keşke,
Göreli gönlünü iflah olmaz bu gözler,
Sen esersin bi yerlerden, aklım dağılır,
Kaçıp gözlerinden nerelere sığınılır?


MENZİL

Sevdiğimce sustuk, kördüğüm olduk dillerde,
Durmaksızın mucizeler aradık olup bitenlerde,
Birden seni buldum nüktelerde,
Az gidip uz gidip dere, tepe düz gidip varamayış mesafelerim oldun menzillerde.


Hiçbir engel aşılamaz değildir gönül candan isterse ulaşmak için o menzile, sadece bazı şeyler daha fazla sabır ve emek gerektirir.

NOKSAN

Sudan da hızlı akıyor olup bitenlerden habersiz zaman,
Bakar gibi koşuşturan saniyelerin ardından.
Yalnızca sende bulunan en mühim parçam bende noksan.


TEPEDEN TIRNAĞA SEVDİĞİM ÇİÇEK

Senli tek bir an istiyorum lakin bin yıldan uzun sürse,
Deme olmaz, iklimlerimiz uymaz, ikliminde yok olurum gerekirse,
Yalnızca bi çiğ damlası olurum avucunun içinde,
Tenine karışırım ne mutlu,
Sararım seni baştan uca ıpıslak,
Hep bilinen fakat hiç söylenmeyen her ne varsa sen söyle sevdalı sesinle 
Tepeden tırnağa sevdiğim çiçek,
Birileri anlayacak sonunda çocuk,
Bütün işi seni anlamak olan birileri,
Geceden sabaha kadar düşüncelerinin seyrine dalan birileri,
Gözlerinde tüm sözlerin, sözlerinde tüm gözlerin olan birileri.



GÜZ HÜZNÜ

Bakışlarda gizledi,
Kaç gün kaç gece sevinçle izledi,
Gülüşünde asılı kaldım, diğer bütün gülüşler kifayetsizledi,
Güz rüzgarları haber verir gibi inledi,
Yollarım yollarını uzun uzun gözledi,
Yaram günden güne ümitsizledi,
Yüreğim olacakları bilir gibi sızladı,
Güz hüznü ağaçlar sevecekken tam yapraksızladı,
Seni gördükçe başka her şey lüzumsuzladı.

İKLİMİMDE AÇAN BAHAR

Sen ılıman bir ilkbahar, gökkuşağının tüm renklerini üzerinde barındıran.
Seninle birlikte canlanır doğa, yeşerir.
Tomurcuklarının buğusu sarar etrafı, bahar bahar kokarsın,
Kuşlar sana doğru kanat çırparlar.
Sen tüm iyimserliğinle gülümseyen masmavi bir gök, parıldayansın,
Daima umutlu...

GÖNLÜMÜN HAKİKATİ

Sokaklarım sokaklarına kesişir, sana çıkar bütün yollar,
Düşüncelerini savurur ani bir rüzgar,
Tutup seni bana getirse bu fırtınalar,
Geceler seni düşlemek için var,
Gündüzlerse bulutlara yazmak için gülüşlerini.
Sevinçlerinin bi parçası olsam kafi,
Fazlasında değil gönlüm can özüm,
Gönlümün hakikati sen, hakikatler kördüğüm.

BAŞKA BİR ZAMANIN YOLCUSU

Avuçlarında yandı kalbim,
Kitap kokusu sarılışlarda kül oldu,
Bakışlarında esti bahar,
Seni düşlerime savurdu, beni gülüşlerine,
Oysa bu kadar üşüyecek ne var uzaktan savrulan kirpiklerinde,
Ne var senin bu halinde,
Savruluşlarında, bilinmezlerinde, çıkmazlarında, duyulmadık ıslıklarında? 
İki ateş böceği olur gözlerin, ömrün olanca ışıksızlığında,
Gözlerim kamaşır sana çıkan tüm yollarda,
Kazara gülüşünle çarpışırım, neyse ki can kaybı yok.
Yeşilin her tonu gözlerindi benim için ki hala öyle,
Gözlerinde mevcut bilinmedik tüm yeşiller,
Bir başka bakıyorlar, bir başka seviyorlar, başka bir zamanın yolcusu gibiler,
Hiç duymadığım bir şarkıyı mırıldanır gibiler,
Hiç görülmedik güzelliklerden bahseder gibiler,
Hiç yazılmadık destanları anlatır gibiler,
Binbir türlü açar gibiler senden ayrılamayan bakışlarımda,
Bir taraftan çözülürken diğer taraftan düğümler gibiler ateşten bir vuslatı.

DÜŞ OKYANUSU

Seni sevmek karamel tadı,
Gönlümdeki ufaklığın en değerli masalları,
Çocuk yüreğimi zıplatan mucizevi bir kağıt ve el yazısı,
Birlikte yapılan olası tüm vapur yolculukları ve izlenen bembeyaz köpükler,
Kıyıya çarpan dalga pırıltıları,
Tarifi imkansız maviliklerde seninle düş okyanusuma açılmak,
İçimize doğan güneş,
Martıların seslerine eş,
Seni sevmek avare bulutlara yoldaş olmakmış.

DEVASIZ

Doldursa içimi taptaze bakışların derman olursun,
İnceden bir telaş elime ayağıma dolanır, kaplar tüm benliğimi,
Yer yer sabırsız yüreğimde ferman olursun.
Meçhul bakışlı bi meczup gibi ayıramam gözlerimi senden,
Kulaktan kulağa dolaşan, uykudan uykuya atlayan gözlerindeki heceden,
Başımı omzuna yasladığım sonsuz huzurlu geceden,
Nefesindeki sıcacık bilmeceden,
Yüreğime dökülen güzden,
Erik yeşili bir çift gözden başka hakikate tutunamam,
Yüreğimin ayazında donsam da,
Devasız kalsam da,
Ellerin tutunacak dalı olamam.

GİZLER KENDİNİ

Gelmez keder, sen gülersen gönlüme,
Kalmaz derdim, üzüntüm,
Bilmem ki ne açarsın yüreğimin ücralarında,
Ne uğrarsın kaçak bakışlarıma,
Uzun uzun sevişlerime,
Gördükçe görmezden gelemeyişlerime,
Sevdikçe sevmezden gelemeyişlerime,
Senden bir adım öte gidemeyişlerime,
Bir yudumda içmiş gibi göğün sonsuz maviligini,
Gülüşlerindeki gökyüzü kadar hür ve bir o kadar öpülesi aydınlıkta gizler kendini.

UNUTMAMAYA YAŞIYORUM SENİ

Meğer en meşakkatli sualmiş yarin hayali zihnimde, cevaplayamıyorum.
Büsbütün düğümlenmişim sana, çözülemiyorum,
Bile bile ardından yollarına düşmüşüm,
Bilhassa gülüşünün uçurumunda açmışım,
Seve seve her hecede seni anmışım,
Her ağaran ufkumda, her yürek ayazımda, zihnimin en tenha köşebaşlarında seni beklemişim,
Sen diye uyumuşum sen diye uyanmışım bütün uykulardan,
Senden ibaret en acayip, en mutlu, en görülesi rüyalarım,
İçim dışım çekim alanında güvercin yüreğinin,
Koşar adım aydınlıkla gelen beklenmedik, kimi zaman bilindik, içimde kımıldayan his,
Unutmamaya yaşıyorum seni.

SENİ SEVMEK

Seni sevmek sıcak ekmek,domates-peynir kokusu içime derin derin çektiğim,vazgeçemediğim,
Seni sevmek bu dünyada sevilesi ne kalmışsa o,
Geceyi uğurlayıp sabahı kucaklamak,
Çoban yıldızında bulmak seni,
Soluğunun peşi sıra yola düşmek ve birden o güzel karaltı ile rastlaşmak,
Gölgenle kucaklaşmak.

BİR ZAMAN DAHA

Bir zaman daha bulamasınlar seni tarifsiz telaşlarımda,
Bir zaman daha uçar gibi dolaş içimde, adımları yavaş saatlerde,
Acelemiz yok hiçbir bitiş çizgisine,
Bir zaman daha bütünleş benimle,
Bir zaman daha kulaklarımda kalsın akıcı sesin 
Bitimsiz uzunlukta vakitlere değin.
Her zaman dönüp dolaşıp çağla kokulu gözlerine geleyim yine,
Gülüşünün tazeliğine katık edeyim dudaklarından dökülen dupduru sesini...

BULUT GİBİ KUŞLAR

Ummanlara dalsam da seni bulsam,
Kıyılar boyu sarsam kalbini,ruhunu ısıtsam,
Çağla kokulu gözlerinde var olsam,
Ferahlatıcı rüzgarı hissetsek yüzümüzde,
Güneşle bir olup içine doğsam,
Gökyüzüne karışıp maviliklerimden dağıtsam sana,
Kuş gibi bulutlar yollasam, bulut gibi kuşlar,
Sevincime sarsam seni,
Sevincim sarsa içini,
Işıldayan yüzünle apansız, bağrımda yıldızım olsan.

MUHTELİF ZAMANLARDA

Ne kadar sevsem yetmiyor,
Ne kadar öpsem gülüşlerinden az,
Gözlerimizden ayrı ne kadar uykuya dalsak olmaz,
Kokun çağırır, tez elden sokulurum boynuna,
Uzaksan ağlayan ağaçlar gibiyim yapraksız,
Ne acıdır sessizliğe gömülmek kalbinin ritmiyle uyumak varken,
Hayat bizi en olmaza bağlayacak kadar insafsız.
Olur olmaz içime vurur teninin ışıltısı,
Gözlerim kamaşır, ellerim ellerini arar deli gibi,
Muhtelif zamanlarda buluşur göz kapaklarımız,
Kalbin titrek kalbime yansır, içimde kaçak ihtimaller yeşerir,
Aynı geceyi yastık gibi paylaşırız.

BİLİNEN EN SEVİLESİ KALP SONSUZCA

Delice eser hayalin zihnimde,
Seyrine dalarım dalgalar boyu,
Dalgalar bitince zamanın akışı durur bakışlarında,
Gelmeyeceksen rüyalarıma lüzumsuz bu uyku,
Bilinen en sevilesi kalp sonsuzca,
En gizlenesi bakış mahzunca,
Gidilesi tek yön,varılası en son nokta,
Damağımda eşsiz tadın,
Dilimden düşmeyen adın,
Her bir kelimesi vecize niteliğinde düş bahçemde açarsın,
Kokusu ovalar sevinci hayali çiçek,
Kollarımda iç içe düş ile gerçek,
Sarmalar seni toprağım sıkıca,açışına sevdalanır,
Sayısız mevsim bağrında misafir eder,
Her dem açacağın mevsimi bekler tükenmeyen umutla.

ÇOCUK OLMAK

Çocuk olmak o senin yüreğin gibi,
Yaşta,yağmurda, çamurda bile vazgeçmemek oyundan,
Henüz süt kokan şiirlerin peşi sıra düşmek düş yollarına,
Tek acımız diz kapaklarımızın kanaması,
Çocuk olmak akşamları göz kapaklarımızın erken kapanması,
Gün boyu ağaç kabuklarından yaptığımız arabaların yorgunluğundan.

UÇURUM AĞZI

Sana apaydınlık temenniler biriktiriyorum,
Özgün sevinçler, mecaz anlamlar, meczup zamanlar getiriyorum.
Nefesinin civarlarında kayboldum,sesine geliyorum.
Ağzın bir uçurum, ha düştüm ha düşüyorum,
Bu sıcaklık beni eritecek,
Uyansam her şey bitecek,
Bu düşler sonunda beni benden edecek 
Ama uyanmak istemiyorum.


SANA DAİR İHTİMALLER

Sana okyanuslar gibi uçsuz bucaksız şiirler biriktiriyorum,
Ceplerimde sana dair ihtimaller getiriyorum,
Bitimsiz sükutlarında kaybolmamak ne mümkün,
Apansız düşüncelerine sokuluyorum,
İki muamma sual oluyoruz,
Sana geliyorum,
Aşka geliyorum.