Bu Blogda Ara

21 Ocak 2014 Salı

SEVMELER GEREK

Anladım artık, bu gece bana uyku yok
Şairliğim tuttu yine
Odanın içinde ışık var ama
Ben yüreğimin zifir-i karanlığındayım
Göz gözü görmüyor
Kayboluyorum
Yüreğim ne olur doğru yolu göster bana
Kaybolmama izin verme
Ezdirme kendini sakın kimseye
Hor görme, hor görülme
Zalimlere aman verme
Yeri geldiğinde küçücük bir çakıl
Yeri geldiğinde devasa bir akıl
Zalimlerin ayağına takıl
Geçit verme ey yürek
Sana dinmeyen yağmurlar gerek
Erik yeşili mucizeler gerek sana
Kıyılar sana göre değil, anla
Sana derin ummanlar gerek
Her dem bahar dalı gözleri gerek
Muzip, manidar, destansı sözleri gerek
Ölçüsüz sevmeler gerek sana...


İKİNCİ TEKİL ŞAHIS

Sen gülersin, dağlar çiçeklere bürünür
Gözlerin bahar gibi görünür
Sen bakarsın yeşil yeşil
Yüreğim cıvıldar, uçar sana doğru
Sen hayalsin, her zerremi sarar özlemin
Dokunamam yüzüne, saçlarını koklayamam
Hissedemem ellerini
Sen rüzgarsın fakat uğramazsın benim diyarlarıma
Sen yağmursun, yağmazsın toprağıma
Sen uzaksın yıldızlar kadar
Ve kalben yakınsın bir o kadar
Sen özümdesin,
Tükenmeyen sözümdesin.


KALBİMİN NEŞESİ

Senin bir bakışın yeter yüreğimin yalnızlığını silmeye,
Kimim kimsem oluverir gözlerin.
Senin bir gülüşün neşesi olur kalbimin,
Sen güldüğün zaman aydınlanır dünyam,
İçime güneş gibi doğuverirsin...


İFLAH OLUNMAZ

Rüzgar kokunu getirir,
İçimde bir şeyler yanar,
Bu bitimsiz yanma hissi,
Çokça derinlerden gelen bir "keşke"emaresi,
Uykusuzluk başlangıcı, mide sancısı,
Taş üstünde taş bırakmayan bir yürek zemherisi,
O kokuyu aldın mı bir kez iflah olunmaz.


11 Ocak 2014 Cumartesi

LAZIM

Gök mavisi sevinçler yaşamak lazım seninle
Seninle gülmek seninle ağlamak lazım
Yüreğin ta derinliklerinden sevmek lazım seni
Başka türlü anlaşılamazsın
Gözlerinle süslemek lazım gönlümün dağlık alanlarını
Yüreğim yüreğine usulca fısıldamalı avaz avaz susuşlarını
İlelebet gülümsetmek lazım o sevilesi yüreğini
Zifiri karanlıktaki mum ışığı gibi sevmek lazım seni,
Bakışlarının uçurumunda kök salmak lazım toprağına,
Yavaşça göz kapaklarıma inen o tatlı uyku gibi sevmek lazım tam şu anda,
Kalbim, yangın yerim
Şiirler yazmak lazım sana uçsuz bucaksız
Belki bir gün birini okursun ümidiyle
Kızılca kıyamette sessizce sevmek lazım seni
Kırmızı ışıkta duran aşklara inat durmaksızın sevmek lazım
Kalbim, gülüşü sevdam
İnanmak istediğim tüm güzellikler gibi
Geceler ağarana dek sesine sarıldığım
Özlemek lazım seni apansız
Yeniden başlamak lazım hiç bitmeyen düşlemine zamansız-mekansız
Ve sevmek lazım seni
Çok sevmek
Gök mavisi bir yaşamda
Ölünceye dek...


9 Ocak 2014 Perşembe

ÖĞRENİYORUM

Öğreniyorum, öğrenmeye her geçen gün devam ederek...
Bir insanı suçlamanın ne kadar kolay, anlamaya çalışmanın ise ne kadar zor olduğunu öğreniyorum. İnsan her zaman hafif yaralı kurtulamıyor hayattan. Ağır yaralar alıyor çoğu kez ve insan beyni bir türlü unutmaya izin vermiyor. Ölürcesine acı çekse de tekrar tekrar kanatıyor yaralarımızı.
Hayat örseliyor çoğularımızı, içimizi sızlatıyor, yüreğimizi parçalıyor, katlediyor tüm olası duygularımızı...
Yüreğimiz ağırlaşıyor, taşıyamaz oluyoruz. Ruhumuz çalınıyor bazı insan kılığındaki yalanlar tarafından. İçimizde bir şeyler ölüyor. Dayanamıyoruz bu kadar acıya, canımız gibi değerli anılarımızın kirli ellere geçmesine...
"Altın çamura düşse bile değerinden bir şey kaybetmez" diye teselli ediyorlar sonra bizi fakat yine de canımız yanıyor. Bu acının tesellisi yok, bilmiyorlar...
Bilmiyorlar, ruhumuzu yani özümüzü çalınca bizden geriye bir şey kalmayacak... Hiçbir söz teselli olmayacak. Sözler bile tükenecek öz olmayınca.

Fatma YANAR                      23.02.2008 Cumartesi


GÖK MASALI

Biz ay ile güneş gibiyiz
Gündüz sen varsın sıcacık lakin ben yokum
Geceleyin ben varım,
Yokluğunda karanlıktayım!
Birbirimize rastlamak imkânsız olsa da
Işığımı senden alırım
Ay ile güneş hiç birbirlerini göremeyecek olsalar da
Belki bir arada birbirlerini düşünürler.
Biz gökyüzünün sonsuzluğunda iki küçük yıldız
Bir de bakmışsın yan yanayız
İki başımıza bütün karanlıkları aydınlatırız.


FISILTILAR

Yeşil sende güzel
Bahar seninle anlamlı
İçim bakışınla ısınır
Bütün bir bahar güneşi dolar içime
Çiçeklenirim, şiirlenirim
Sevince bürünür, kanatlanırım
Aç açabildiğin kadar çiçeklerini can eriğim
Dallarını donat yemyeşil
Tepeden tırnağa sevda kok
Maviliklere değsin dalların
Özgürlüğe değsin
Ben bir serçe kuşu
Yerleşeyim bağrına dört mevsim
Birlikte cıvıldayalım
İşte o vakit karakış bile bahar olur bana.


4 Ocak 2014 Cumartesi

SAHİPSİZ DÜŞLER BOYACISI

Yine geldin yağmurla bir
Camdasın işte
Sen gelince mi yağmurlar yağıyor yüreğime
Yoksa sen gülünce mi, bilemiyorum
Neyi sevsem ona mı dönüşüyorsun
Sürüp gitse bu senli yağmur gecenin içinde
Sabaha dek huzurla uyusam
Odamın penceresine vursan tıkır tıkır
Penceremden süzülürken bana bakıp
Damla damla yaşadığım şehre karışsan
Şehir büsbütün "Sen" koksa
Yağmur dinince gidiyorsun ya gözlerim yanıyor
Kasvet basıyor gizli bakışlarda mırıldandığımız nağmeleri
Yapraksız ağaçlar uçuşuyor
Zihnimdekiler kuşatıyor çevremi
Düşüncelerim üşüyor
Güz iyice içime kazıyor seni
Seni biriktiriyorum olmadık ihtimallerde
Avare düşüncelerde
Yerde, gökte
Seni biriktiriyorum gülümsemelerde
Belirsiz gölgelerde
Çözülemeyen düğümlerde
Bitimsiz suallerde
Rüzgârına karışır gider aklım
Bilinmezlerinde dolaşır durur
Yıldızlar tutuşur gecenin içinde
Yağmurlar bile söndüremez
Sahipsiz düşler boyarım her gece
Issız rüzgârlarıma sararım seni
Isıtamam yine de düşlerinden ötesini
Koruyamam bıçak gibi gecenin ayazından
Ne kadar sarsam nafile
Kucak dolusu güneşim yok ki
Seyrine dalarım bir zaman kirpiklerinin
Aniden ilkbaharı getirir gözlerin
Cıvıldar
İçim aydınlanır
Erik ağacı kıskanır gözlerini
Zira doğada bile böyle yeşil görülmemiştir
Yeşilin her tonu, sonsuza dek sana dair...


UZAKLAR

Kuş olup da dalına konsam
Bulut olup da sana gelsem
Kuru bir yaprak olsam, düşsem dalımdan
Rüzgâr önüne katıp sana savursa
Esip geçsem yüreğinden
Esip kalsam
Hayal, meyal, masal olsam çocukça
Aklına düşsem
Sonra gözlerini bulsam
Öyle nedensizce gezinsem yüzünün sıcaklığında
Boynunda dağ kekiği kokuları
Usul usul sarsa her bir yanı
Gecedeki bilmecede kaybolsak
Gün ışıyana değin bulamasalar bizi
Heybemdeki şiirleri akıtsam yüreğine kâfi
Lakin uzaklar düşmüyor yakamızdan 
Sabah çiği ıslatıyor yüzümüzü
Gözlerimi açıyorum sen yoksun
Ben de peşin sıra çiğ damlası oluyorum
Ve birlikte mutluluğa karışıyoruz
Uzaklar bizi bulamıyor.